FM English Chapter - 1

 0    75 flashcards    alicelik7
tải về mp3 In chơi tự kiểm tra
 
câu hỏi câu trả lời
vazgeçilmez, zaruri, gerekli
bắt đầu học
indispensible
etkili, tesirli, sözü geçen
bắt đầu học
influential
itibariyle, den başlayarak, den itibaren
bắt đầu học
as of
yürürlüğe girmek
bắt đầu học
go into effect
aday göstermek, görevlendirmek, tayin etmek
bắt đầu học
nominate
yol açmak, gerektirmek, istemek
bắt đầu học
entail
elemek, ortadan kaldırmak, atmak
bắt đầu học
eliminate
Bugün itibariyle
bắt đầu học
as of today
içerlemek, kırılmak, kızmak, alınmak, gücenmek, gücüne gitmek
bắt đầu học
resent
ulaşmak, ermek, elde etmek, kazanmak
bắt đầu học
attain
başarı, kazanım, beceri
bắt đầu học
attaintment
çabalamak, gayret etmek
bắt đầu học
endeavour
kurmak, tesis etmek, saptamak, yerleştirmek, kabul ettirmek, tanıtmak
bắt đầu học
establish
şirket kurmak
bắt đầu học
establish a company
iletişim kurmak
bắt đầu học
establish communication
zapt etmek, kontrol altına almak, dizginlemek, engellemek, kaldırım taşı
bắt đầu học
curb
sürdürmek, devam etmek, sağlamak, bakımını sağlamak, iddia etmek, savunmak
bắt đầu học
maintain
kaygı, endişe, endişelendirmek, ilgili olmak, ilgilendirmek, ilgilenmek, sorun, mesele, iş, şirket, Kuruluş
bắt đầu học
concern
kıtlık
bắt đầu học
famine
görüşünde olmak
bắt đầu học
of the opinion that
olup olmadığını
bắt đầu học
whether
kurallara uymak
bắt đầu học
conform to rules
bir şeyle uyumlu olmak
bắt đầu học
conform with something
hayranlık, takdir, beğeni
bắt đầu học
admiration
faydası yok
bắt đầu học
no use
bireysel, kişisel, birey, başlılaşına
bắt đầu học
individual
tuhaf, acayip, garip
bắt đầu học
peculiar
birine/bir şeye özgü, has, mahsus
bắt đầu học
peculiar to
yerli
bắt đầu học
indigenous
Yönetmek, götürmek, rehberlik etmek, yol göstermek, davranmak, yürütmek, düzenlemek, yapmak, iletmek, geçirmek
bắt đầu học
Conduct
Elektrik iletmek
bắt đầu học
Conduct electricity
olgunluk, vakar, ağırbaşlılık, ciddiyet, saygınlık, itibar
bắt đầu học
dignity
serbest bırakmak, tahliye etmek, salıvermek, yayılmak, yayınlamak, gösterime sun(ul)mak, piyasaya sun(ul)mak/çıkar(ıl)mak
bắt đầu học
release
bir şeyle uğraşmak, ilgili olmak, Hakkında olmak
bắt đầu học
deal with something
detaylı olarak, ayrıntılı olarak
bắt đầu học
in detail
düşüş, azalma, gerileme, azalmak, düşmek, reddetmek, geri çevirmek
bắt đầu học
decline
şefkat, merhamet, sevecenlik
bắt đầu học
compassion
güven, inanç, itimat
bắt đầu học
confidence
vicdan
bắt đầu học
conscience
yoksunluk
bắt đầu học
deprivation
yoksunluk
bắt đầu học
deprivation
umutsuzluk, umutsuzluğa/çaresizliğe düşmek
bắt đầu học
despair
maharet, hüner, beceriklilik
bắt đầu học
dexterity
sağduyulu, tedbirli, ağzı sıkı
bắt đầu học
discretion
saygı, hürmet, değer, itibar, saygınlık, saymak, hürmet etmek
bắt đầu học
esteem
kanıt
bắt đầu học
evidence
acele, telaş
bắt đầu học
haste
valiz
bắt đầu học
luggage
uygunsuz davranış
bắt đầu học
misbehaviour
güvensizlik
bắt đầu học
mistrust
azim
bắt đầu học
perseverance
şan, şöhret, ün, nam, şöhretlilik, ünlülük; ön planda olma
bắt đầu học
prominence
refah
bắt đầu học
prosperity
rahatlama, ferahlama, yardım, bağış, nöbeti alan kimse, rölyef
bắt đầu học
relief
inzivaya, inzivaya çekilmek
bắt đầu học
seclusion
inziva, inzivaya çekilmek
bắt đầu học
seclusion
gizlilik, mahremiyet
bắt đầu học
secrecy
enkaz, yıkıntı
bắt đầu học
wreckage
gayret, istek, arzu
bắt đầu học
zeal
sağlık afiyet; refah mutluluk; esenlik
bắt đầu học
welfare
refah, sağlık ve mutluluk, esenlik
bắt đầu học
well being
bir şeye ulaşım hakkı, fırsatı, erişmek, ulaşmak, girmek
bắt đầu học
access
büyük çapta, yaygın
bắt đầu học
widespread
öngörülebilir, tahmin edilebilir
bắt đầu học
foreseeable
şoke etmek, sarsmak, üzmek
bắt đầu học
appal
ek dosya, ilave, ek, bağlılık, birine, birşeye güçlü bağlılık hissi, düşkünlük, tutkunluk
bắt đầu học
attachment
en önemli
bắt đầu học
paramount
tartışma, çatışma, sürtüşme, yüzleştirme, karşı karşıya gelme
bắt đầu học
confrontation
hemen hemen, neredeyse, âdeta
bắt đầu học
virtually
yakalama, el koyma, ele geçirme, nöbet, havale, kriz
bắt đầu học
seizure
ikna etmek, inandırmak, kandırmak, razı etmek, itmek, sevk etmek neden/sebep olmak; yol açmak, suni sancı vermek
bắt đầu học
induce
Erdem, meziyet, değer, haketmek, layık olmak, sağlam temele dayanan iddia
bắt đầu học
merit
kaynaklanmak
bắt đầu học
stem from
Erdem, fazilet, üstünlük, avantaj,
bắt đầu học
virtue
sahip olmak
bắt đầu học
possess

Bạn phải đăng nhập để đăng bình luận.